- iliştirmek
- (-e, -i) ilişmek 的使动态: Dudaklarına bir cıgara iliştirdi, yaktı. 他叼了一支烟, 点着了。Duvara bir tablo iliştirdi. 他在墙上贴了一幅画。Seni bahçeye bir kenara iliştiririz. 我会带你到花园边儿上玩一会儿。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
iliştirmek — i, e 1) İlişmesini sağlamak Seni bahçeye bir kenara iliştiririz. F. R. Atay 2) Bağlamak, tutturmak, eğreti takmak, hafifçe tutturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilertmek — iliştirmek, iliştirtmek. III, 427, 428 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
iliştirme — is. İliştirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kondurmak — e 1) Konma işini yaptırmak Koca dağın başına ne güzel bir yapı kondurmuşuz ama gel gör ki yolunu unutmuşuz. B. R. Eyuboğlu 2) Gelişigüzel takmak, iliştirmek Başına çiçekler kondurmuş. 3) i Birden yapıvermek veya söyleyivermek Öpücüğü kondurdu. 4) … Çağatay Osmanlı Sözlük
leffetmek — i, e, der, esk., Ar. leff + T. etmek İçine sokmak, iliştirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
raptetmek — i, der, Ar. rabṭ + T. etmek Bir şeyi bir yere iliştirmek, tutturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
takmak — i, ar 1) Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek Gözlüğünü takıp masaya eğildi. R. H. Karay 2) e, nsz Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek Geline pırlanta yüzük takmışlar. 3) i, e Ad, lakap koymak Ona bu adı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutturmak — i, e 1) Tutmasını sağlamak 2) nsz Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak Urumeli Hisarı na oturmuşum / Oturmuş da bir türkü tutturmuşum. O. V. Kanık 3) nsz Aklına koyup direnmek, ısrar etmek Sakal diye tutturmuş, başka laf dinlemiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
nişan takmak — 1) nişanlanan çiftin nişan yüzüklerini parmaklarına geçirmek Birkaç gün sonra akrabalarımıza bir davet vereceğiz. Nişan takacağız. R. N. Güntekin 2) göğsüne nişan iliştirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük